GELECEĞİMİZİ OLUŞTURAN BİZLERİZ

Ne zaman mağdur olduğunuzu düşünmekten vazgeçiceksiniz.

Ne zaman mazeretler üretmeyi bırakıp, çözüm arayışına gireceksiniz

Ne zaman yaşadığınız olayların sizden kaynaklı olduğunu fark edip,

suçlu aramayı bırakıcaksınız.

Kendinize sordunuz mu?

Ben kimim?

Amacım ne?

Bu dünyaya neden geldim?

Bu soruların cevabı sizde

Artık uyanma vakti

Bizler yaşadığımız her deneyimden yüzde yüz sorumluyuz. Ağzımızdan çıkan her söz, hissettiğimiz her duygu ve aklımızda oluşan her düşünce geleceğimizi yaratmaktadır ve güç merkezi, daima yaşadığımız anın içindedir.  Yaşadığımız her olayda hissettiğimiz duygulara göre insanları yargılar suçlar ve eleştiririz bu bize daha kolay gelir. Çünkü içsel keşif yapmaktansa sorumluluğu karşı tarafa atıp işin içinden kolaylıkla sıyrılacağımızı düşünürüz. Ama ne yazık ki bu düşünce tarzı ile size aynı duyguları yaşatıcak olaylar, insan ve mekân değişikliğiyle temcit pilavı gibi önünüze gelir durur. Taaaa ki yaşadığınız olayda ki içsel durumunuzu keşfedip o duygunuzdan arınana kadar. Kızgınlık, öfke, kin, suçluluk duygusu sadece size zarar verir. başkalarına duyduğunuz öfke hem bedeninizde hastalık oluşumuna neden olur, hemde geleceğinizide aynı duyguları yaşatıcak deneyimlerle doldurursunuz. Sadece kişiler ve mekan değişecektir ama bize hissettiği duygular baki kalıcaktır.  YAŞAM GERÇEKTEN ÇOK BASİT. NE EKERSEK, ONU BİÇERİZ. Aklımızda oluşan her düşünce, ağızımızdan çıkan her söz, kalpten hissettiğimiz her duygu bumerang gibidir. Tekrar bize geri döner. Bu yüzden geçmişte yaşamayı bırakmalı ve affetmeliyiz ki; geleceğimiz geçmişimizden arınsın. Size bunu birde bilimsel olarak açıklamak istiyorum

Atomun yapısına baktığımızda;

çekirdek kısmında Proton ve nötronların bulunduğunu, çekirdeği çevreleyen kısımda ise orbitallerin yani bulutumsu yörüngelerin varlığını görüyoruz.

Orbitaller üzerinde ise elektronlar mevcut. Dışarıdan yüksek enerjiyle fotonlar tarafından uyarıcı geldiğinde elektronlar bulundukları orbitalden farklı bir orbitale geçiyor ve  “Kuantum Sıçraması” gerçekleşiyor. Elektron yer değiştirdikten kısa bir süre sonra eski konumuna tekrar dönüyor ve o esnada dışarıya enerji boşalımı meydana geliyor. Gönderilen bu enerji sanki bir ışık gibi parçacık ya da dalga şeklinde ilerliyor ve oluşumu gerçekleştiriyor. Kuantum kuramının işlerliğinde, bir şeyin olabilme olasılığı, onun olabilmesi için gerekli enerjinin miktarıyla ilgilidir. Yani bedeniniz düşüncelerinizle doğru orantılı olarak evrene titreşim yayıyor ve bu titreşimle benzer frekanstaki olaylar, deneyimler ve insanlarla rezonansa giriyoruz. Farkinda olmadan hayatimizda ki negatif ve pozitif olayları biz oluşturuyoruz. Aslında hepimiz müthiş Kuantumcularız Sadece bunun farkında değiliz Bizler negatif odaklı büyütüldüğümüz için karşılaştığımız her durumda negatif odak noktamız olduğundan dolayı yaratımımızıda negatif gerçekleştiriyoruz Düşünsenize bu gücün farkında olup hayatınızı pozitif yönde değiştirdiğinizi

Tabiki bunun gerçekleşmesi ışık hızıyla olmuyor Öncelikle kendinizi tanımanız gerekiyor Hayatınızda olumsuz giden yönlere neden olan inanç yapınızı farkedip bunu pozitif yönde değiştirmek ve bunun sabitlenmesi için 21 gün kuralını uygulamamız ve geçmişimizi kabullenip öncelikle kendimizi daha sonra affedemediklerimizi affedip kendimizi onlardan özgür kılmalıyız.

Bir sonraki yazımda bunu daha net bir şekilde sevgiyle açıklıyacağım

Şimdilik sevgiyle ve aşkla kalın